Çakan'ın, Batman Çalışan Gazeteciler Derneği’nin ziyaretinde yaptığı açıklamalar, Baro’nun sadece hukuki meselelerle değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimleriyle etkileşimde bulunarak sosyal sorumluluk projelerine de ne kadar önem verdiğini gözler önüne serdi.
Batman'da 660 avukatın temsilcisi olan Çakan, meslektaşlarının karşılaştığı sorunlara çözüm bulmayı ve mesleki hayatlarını kolaylaştırmayı öncelikli hedef olarak belirlemiş.
2016'da hayata geçirdiği projelerle Çakan, Baro'yu toplumun her kesimine dokunan bir kurum haline getirmişti.
Yürütülen projelerle 20 bin lise öğrencisine ulaşarak farkındalık yaratılmış, uyuşturucuyla mücadeleye destek olunmuş ve köy okullarında düzenlenen sinema etkinlikleriyle toplumun hukuki bilinci artırılmıştı.
Bu projeler, hem gençlerin geleceğini şekillendirmiş hem de toplumun hukuk bilincini artırarak daha adil bir toplum hedeflemiştir.
Yeni dönemde artan (IBAN) kart dolandırıcılığı vakalarına karşı mücadele etmek için il milli eğitim ve emniyet müdürlükleriyle iş birliği yapacaklarını belirten Baro başkanı Av. Abdülhamit Çakan, özellikle gençlerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Batman’da yaklaşık her üç gençten birinin bu tür dolandırıcılıklara maruz kaldığına dikkat çeken Çakan, bu durumun ciddiyetini gözler önüne serdi.
Hukuk ve Siyaset İlişkisi
Çakan'ın, baroların kuruluş gereği iktidara muhalif olmak zorunda olduğunu, ancak bu muhalefetin hukuk temelli olması gerektiği vurgusu oldukça önemli. Özellikle Batman gibi bir şehirde, hukukun üstünlüğü ve insan hakları savunuculuğunun ne kadar kritik olduğunu göz önüne alındığında, Çakan'ın bu yaklaşımı takdire şayan.
Çakan'ın, "Avukatlık kanunu 76. madde" vurgusu, baroların sadece avukatların mesleki örgütleri değil, aynı zamanda toplumun hukuki denetimi ve hak arayışı için önemli bir kurum olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Baroların siyasi temelli değil, hukuk temelli bir muhalefet içinde olması gerektiği vurgusu ise, hukukun üstünlüğüne olan inancın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Batman'ın Özel Durumu ve Çözüm Önerileri
Batman'ın özel durumu, Çakan'ın açıklamalarında da kendini gösteriyor. Özellikle bölgede yaşanan sorunlara dikkat çeken Çakan, geçmişte Gercüş'teki bir olayla ilgili verdiği örnekte, kurumlarla iletişimin önemine vurgu yaptı. Asker ve korucu bulunmayan bir dosyada uydurulan hikâyelerle toplumu germek isteyenlere perim verilmemesi gerektiğini belirten Çakan, hukukun üstünlüğünün savunucusu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Çakan'ın, "Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak" için siyasi temelli muhalefet yerine, hukuk temelli muhalefet duruşunu tercih edeceklerini ifade etmesi, Baro'nun gelecekteki çalışmalarına dair önemli bir ipucu veriyor.
Batman Barosu başkanı Av. Abdulhamit Çakan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son açıklamasını sahiplenmesi ise, bölgedeki siyasi dinamiklerin de Baro'nun çalışmalarını nasıl etkileyebileceği konusunda merak uyandırıyor.
Genç Bir Ekip ve Yeni Projeler
Batman Barosu, Av. Çakan'ın liderliğinde daha dinamik, daha ileri görüşlü ve topluma duyarlı bir yapıya kavuşuyor. Bu değişim rüzgârı, hem hukuk camiası hem de Batman halkı için yeni bir umut ışığı yakıyor.
Çakan'ın, genç bir ekiple birlikte yeni projeler geliştirmeye hazırlandıklarını belirtmesi, Baro'nun geleceği için umut verici. Özellikle genç avukatların enerjisi ve yeni fikirleriyle, Baro daha da etkin ve dinamik bir hale gelebilir.
Evet, Batman Barosu'na ikinci kez başkan seçilen Av. Abdulhamit Çakan, hem hukuk camiası hem de toplum için umut verici bir tablo çiziyor. Çakan'ın liderliğinde, Baro'nun sadece avukatların değil, tüm toplumun haklarını koruyan bir kurum haline gelmesi bekleniyor.
Baro başkanı Çakan'ın önceki başkanın başarılı bulduğu projelerini devam ettireceği, bazı konularda ise farklı bir vizyonla hareket edeceği görülüyor.
Özellikle genç bir ekiple çalışacak olan Baro'nun, yeni ve yenilikçi projelerle Batman'a önemli katkılar sağlayacağı öngörülüyor.
Batman Çalışan Gazeteciler Derneği (BÇGD) Başkanı Ercan Atay’ın, Baro’ya yönelik yaptığı değerlendirme, şehrimizin sivil toplum kuruluşlarının hukuk camiasına duyduğu güveni bir kez daha gözler önüne serdi.
Ercan Atay’ın, “şehrimizin hukuki ve sosyal yaşamında önemli bir role sahip olan Baro’nun yeni dönemde bu rolünü daha fazla güçlendirmesi gerekir” sözleri, baroya yüklenen beklentilerin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Gerçekten de, bir şehirde baroların sadece hukuki süreçlere aracılık etmekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal adaletin sağlanması, insan haklarının korunması ve toplumun gelişimine katkı sağlaması bekleniyor. Atay’ın bu ifadesi, Batman Barosu’nun da bu yönde daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini işaret ediyor.
GAP Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mansur Obut'un, Batman Barosu'nun siyasi karşıtlıklar yerine adalet ve hakkaniyet ilkelerine bağlı olması gerektiği yönündeki tespitleri, baroların daha da sorumlu davranması gerektiğini göstermektedir.
Obut'un 'Kimliği ne olursa olsun mazlumun ve mağdurun yanında yer almak' vurgusu, baroların sadece hukuki bir kurum değil, aynı zamanda toplumun vicdanı olması gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu durum, özellikle adaletin sorgulandığı günümüzde, baroların daha da sorumlu davranması gerektiğini göstermektedir.
Bu çağrı, özellikle günümüzde siyasi kutuplaşmanın derinleştiği bir dönemde, barolara daha büyük bir sorumluluk yüklemektedir.
Bu beklentiler, şüphesiz ki sadece gazetecilerle sınırlı değil. Şehrimizin her bir ferdi, barodan daha fazla duyarlılık ve çözüm bekliyor. Özellikle son dönemde yaşanan sosyal ve ekonomik sıkıntılar, baroların hukuki uzmanlıklarını kullanarak topluma yön vermelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Avukat Çakan'ın liderliğindeki Batman Barosu, sadece bir meslek örgütü olmaktan çıkıp, şehrin sorunlarına çözüm üreten, adaleti savunan ve topluma yön veren bir kurum haline dönüşüyor.
Bu değişim rüzgârı, hem hukuk camiası hem de Batman halkı için yeni bir umut ışığı yakıyor.
Batman Barosu'nun bu yeni vizyonu, şehrimizin daha adil, daha yaşanabilir ve daha gelişmiş bir hale gelmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Hepimiz, bu dönüşüme tanıklık etmek ve bu sürece destek olmak için var gücümüzle çalışmalıyız.
Kalın sağlıcakla,