Ancak, bu zorlu süreçte bir araya gelerek yaralarımızı sarmak ve geleceğe umutla bakmak için daha faza çaba göstermemiz gerekiyor.
Kayyum atamasının ardından yaşanan süreçte, sivil toplum kuruluşlarının olayların daha da büyümesini engellemek için daha aktif bir rol oynaması, toplumun beklentisi haline gelmişti.
Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp'ın çağrısıyla bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, gençlik temsilcileri ve diğer paydaşlar, yaşanan süreçteki beklentilerin bilincinde olarak, şehrin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek amacıyla bir araya geldi.
Toplantıda, Batman'ın daha yaşanabilir bir hale getirilmesi için ortak bir vizyon oluşturuldu.
Evet, Batman, son günlerde yaşanan olaylarla sarsıldı.
Vali ve Belediye Başkan Vekili Ekrem Canalp'ın açıklamaları, bu süreçte yaşanan üzüntüyü ve endişeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Canalp, demokratik hakların kullanımıyla şiddetin birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayarak, yaşanan olayların şehrin geleceğine verdiği zararı dile getirdi.
Vali Canalp, geçmişte yaşanan benzer olayların uzun vadeli sonuçlarına dikkat çekerek, Batman'ın bu tür olaylardan ders çıkarması gerektiğini belirtti. Özellikle çocukların bu olaylara alet edilmesi, toplumun vicdanını yaralayan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Canalp'ın açıklamaları, şiddetin her türlüsünün reddedilmesi gerektiğini ve diyalogun önemini bir kez daha ortaya koydu.
Batman, birlik ve beraberlik içinde yaşayan, farklı kültürlerin bir arada olduğu bir şehirdir. Yaşanan bu olumsuz olaylar, şehrin bu yapısına zarar vermektedir.
Hep birlikte el ele vererek, şiddeti reddedip, diyalogu güçlendirerek daha güzel bir gelecek inşa edebiliriz. Vali Canalp'ın çağrısı, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere, büm paydaşlara bir kez daha sorumluluklarını hatırlattı.
Vali Canalp'ın çağrısıyla bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının, toplantıda ne tür görüşler ortaya koyacağı büyük merak uyandırıyordu. Bu platformun, sadece bir konuşma alanı mı olacağı yoksa gerçek bir diyalog ortamına dönüşüp dönüşmeyeceği, toplantının en önemli sorularından biriydi.
Başka bir ifadeyle toplantı öncesi yapılan sohbetlerde, bu platformun katılımcılara ne kadar söz hakkı tanıyacağı, yani sadece bilgi aktarımıyla mı sınırlı kalacağı, zihinleri meşgul eden bir soruydu.
Bu soru, toplantının amacı ve katılımcıların beklentileri hakkında önemli bir fikir veriyordu.
Vali Ekrem Canalp'ın konuşması, bu merakı gideren bir cevap oldu.
Canalp, toplantının bir monolog değil, bir diyalog platformu olacağını net bir şekilde ifade etti. Katılımcıların düşüncelerini özgürce paylaşabilecekleri bir ortamın sağlanacağını vurguladı. Bu açıklaması, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinde büyük bir memnuniyet yarattı.
Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine verilen değer, toplantının demokratik bir ortamda gerçekleştiğini gösterdi. Katılımcılar, düşüncelerini özgürce ifade etme fırsatı buldu.
Bu durum, hem toplumun sorunlarına daha yakından bakılmasına hem de çözüm önerilerinin daha geniş bir perspektifle değerlendirilmesine olanak tanıdı. Vali Canalp'ın bu yaklaşımı, diğer yöneticilere de örnek teşkil etmeli.
HÜDA PAR Batman İl Başkanı’nın, Vali Canalp'ın konuşmasının ardından yaptığı vurgu, Batman'ın geleceği için sivil toplumun omuzlarına büyük bir sorumluluk yükledi. Şahin'in, "Batman'ın hayrına, geleceğine ve istikbaline rol üstlenilmesi gerektiği" sözleri, şehrimizin geleceği için bir dönüm noktası oldu. Geçmişte yaşanan olumsuzlukların ardından, Batman'ın yeniden ayağa kalkması için sivil toplum kuruluşlarının öncü bir rol üstlenmesi gerektiği gerçeği bir kez daha ortaya konuldu.
HÜDA PAR Batman il başkanlığı, sivil toplum kuruluşlarının sadece sorunları dile getirmekle kalmayıp, somut projelerle ve çözüm önerileriyle de ortaya çıkmaları gerektiğini belirtti. Bu çağrı, sivil toplumun pasif bir duruştan çıkarak, aktif bir şekilde şehrin gelişimine katkı sağlaması gerektiğini gösteriyor. Sivil toplum, artık sadece sorunları tespit etmekle kalmayacak, aynı zamanda çözümün bir parçası haline gelecek.
Birlik Olalım, Korkuyu Yenelim
Toplantıda, sivil toplum örgütü Özgür-Der'in temsilcisi tarafından önemli açıklamalar yapıldı.
Temsilci’nin, Özgür-Der adına yaptığı konuşma, ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumu ve sivil toplumun üzerine düşen sorumlulukları bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle kayyum atamaları konusunda dile getirdiği görüşler ve sivil toplumun bu süreçteki rolüne dair tespitleri oldukça dikkat çekiciydi.
Temsilci’nin, kayyum atamalarının gerekçelerinin toplumla doğru bir şekilde paylaşılmamasının, toplumda güvensizliğe ve şüpheye yol açarak, derin yaralar açabileceği uyarısı, büyük bir dikkatle değerlendirilmelidir.
Batman Özgür-Der'e göre toplumun doğru bilgilendirilmesi, şeffaflığın sağlanması ve güven ortamının oluşturulması açısından büyük önem taşıyor. Konuşmacıya göre özellikle örgütlü bir şekilde yürütülen yanıltma haber kampanyalarına karşı, devletin temsilcilerinin ve sivil toplumun çok daha güçlü bir iletişim ağı kurması gerekiyor.
Batman Özgür-Der'in, Olayları körükleyenlerin "mağduriyet edebiyatı" ve "irade gasbı" gibi ifadelerle halkın kafasında karışıklığa yol açtığı yönündeki uyarısı da oldukça dikkat çekici. Konuşmacı’ya göre bu tür olaylarda, duygusal söylemler yerine rasyonel bir yaklaşım benimsenmeli ve olayların gerçek boyutları halka doğru bir şekilde aktarılmalıdır.
Özgür-Der'in temsilcisi, Türkiye'nin sahip olduğu doğal güzellikler, zengin kültürel miras ve büyük potansiyelden bahsederek, ülkemizin hedef alındığını belirtti. Bu durum karşısında birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiği vurgusu, konuşmasının merkezinde yer aldı. Kobani ve Gezi Parkı olaylarına atıf yaparak, ülkemizin geçmişte yaşadığı acıları hatırlatan konuşmacı, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için dikkatli olmamız gerektiğini belirtti.
Özgür-Der'in temsilcisi "biz müslümanız, biz bir ülkeyi, bir toprağı, bir tarımı, bir insanı inşa etmek için varız" sözleri, insan odaklı bir yaklaşımın önemini bir kez daha ortaya koydu. Yıkıcı değil, yapıcı olmamız gerektiği vurgusu, sivil toplumun sorumluluğunu artırıyor.
Son olarak, konuşmacının "bu bölgede etnik milliyetçilik adına herkes muhalif gibi görünüyor" sözleri, ne yazık ki günümüzde birçok toplumda gözlemlenen bir gerçeği yansıtmaktadır. Bu tür bir yaklaşım, toplumun farklı kesimleri arasında derin yaralar açmakta ve birlik ruhunu zedelemektedir.
Konuşmacının, "bu sistemi, sisteme karşı, devlet kurumlarına karşı, kurumsal kemikleşmiş etnik muhalif anlayışı yenelim" çağrısı, oldukça yerinde.
Evet, farklılıklarımız olabilir, farklı düşüncelere sahip olabiliriz ancak ortak bir paydamız var: Bu ülke. Bu ülkenin geleceği için hep birlikte çalışmalıyız. İyi olan ne varsa ondan yana olmalı, kötü olana karşı durmalıyız.
Çocuklarımızın Geleceği İçin
Toplantıda, sivil toplum örgütü Batman Beyaz Ay Derneği temsilcisi tarafından önemli açıklamalar yapıldı.
Temsilci’nin, Batman Beyaz Ay Derneği adına yaptığı konuşmada vurguladığı noktalar, şehrimizin içinde bulunduğu durumu ve sivil toplumun sorumluluğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle son günlerde yaşanan olaylarda çocukların kullanılması konusundaki endişesi, hepimizi derinden sarsan bir gerçekliktir.
Konuşmacı'ın, "burada bu sorumluluğu sadece devlete ve kurumlara yüklemek yanlıştır. Bu noktada hepimizin özellikle sivil toplum kuruluşlarının elini taşın altına koyması gerekiyor" sözleri, sivil toplumun omuzlarındaki yükün altını çiziyor. Evet, bu sorun sadece devletin değil, hepimizin ortak sorunu. Çocuklarımızın geleceği için bir araya gelmek ve çözüm üretmek zorundayız.
Konuşmacı, siyasetçilerin kendi çocuklarını kollayıp, yoksul çocukları siyasi amaçları için kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Konuşmacıya göre bu durum, hem devletin malına zarar verme hem de insan hayatını hiçe sayma anlamına geliyor. Bu tür eylemler, çocukların geleceğini karartarak toplumun tümüne zarar veriyor.
Son Günlerden Dersler ve Geleceğe Bakış
Batman, son günlerde yaşadığı zorlu süreçte bir kez daha sivil toplumun gücünü ve sağduyusunu deneyimledi. Yaklaşık iki saat süren ve pek çok sivil toplum kuruluşunun söz aldığı toplantı, şehrimizin geleceği için önemli bir dönüm noktası oldu.
9 Kasım 2024 tarihinde il kültür müdürlüğünde düzenlenen toplantıda, yerel yönetimlerdeki kayyum ataması ve uygulamaları başta olmak üzere güncel sorunlar hakkında geniş çaplı bir değerlendirme yapıldı.
Kayyum atamalarının yerel demokrasinin temel ilkeleriyle çelişip çelişmediği, toplumun her kesimince yakından takip edilen ve son günlerde hararetle tartışılan bir konudur. Toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarına göre bu tartışmalar, şiddet yerine, hukuk çerçevesinde ve demokratik platformlarda yürütülmelidir.
Vali Ekrem Canalp’ın liderliğinde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, farklılıkları bir kenara bırakıp ortak değerler ve sağduyu etrafında kenetlenerek, çocuklarımızın daha güvenli ve mutlu bir gelecek için şiddet yerine hukuku esas alarak çalışmaya devam etme kararı aldı.
Bu toplantı, Batman’ın sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda bir birliktelik olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yaşanan zorlu süreçte, bir araya gelerek yaralarımızı sarmak ve geleceğe umutla bakmak zorundayız. Sivil toplumun bu ortak çabası, şehrimizin geleceği için dönüm noktası olacaktır. Çünkü biliyoruz ki, birlikteliğimizden doğan güç, bütün zorlukların üstesinden gelmemizi sağlayacaktır.
Batman’ın geleceği için söz vererek toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarına, gençlik temsilcilerine ve bu süreçte emeği geçen herkese gösterdikleri sağduyu için teşekkür ederim.
Unutmayalım ki, birlikte daha güçlüyüz.
Kalın sağlıcakla,