İSTANBUL (AA) - Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Diyetisyen Esra İncekara, ramazanda öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninin bozulması nedeniyle bilinçli tercihler yapılması gerektiğini bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, ramazan ayında oruç tutarken sağlıklı ve dengeli beslenmek, vücut sağlığını korumak ve oruç tutma sürecini rahat geçirebilmek için büyük önem taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Diyetisyen Esra İncekara, ramazan ayında günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranlarının değişmediğini kaydederek, "Öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninin bozulması nedeniyle bilinçli tercihler yapılması gerekiyor. Yemekler ağır olmamalı. Az yağlı ve kızartılmadan yapılmış yiyecekler tercih edilmeli." ifadelerini kullandı.
İncekara, iftarı açmanın ardından az ve sık besin tüketilmesi gerektiğini, yavaş sindirilen ve kana geçiş hızı düşük (düşük glisemik indeksli) esmer tahıl ürünlerinin, sebze, salata ve kaliteli protein kaynaklarının tercih edilmesinin, faydalı olacağını aktardı.
Beyaz un, pirinç ve şeker içeren besinlerin, hızlı sindirilmesi nedeniyle açlığı tetiklediğine değinen İncekara, şarküteri ürünleri, hamur işleri, pide ve tatlıların yüksek kalorileri nedeniyle kilo artışına ve kan yağlarında yükselmeye sebep olabileceğini belirtti.
İncekara, iftar ve sahur sofralarında yapılan en büyük hatanın, hızlı ve çok miktarda besin tüketmek olduğunu vurgulayarak, "Beyin, doyma emrini 15-20 dakikada verir. Çabuk yemek yenildiğinde, henüz doyma emri beyne ulaşmadan, gereğinden fazla yemek yenebilir. Ayrıca yeterince çiğnenmeyen yiyecekler, sindirim sistemini zorlayarak uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sahur kesinlikle atlanmamalı"
Sahurun kesinlikle atlanmaması ve bu öğünde, protein içeriği yüksek gıdaların tercih edilmesi gerektiğini aktaran İncekara, haşlanmış yumurta, az tuzlu peynir, tam buğday ekmeği, yoğurt veya kefir gibi besinlerin uzun süre tok kalmayı sağlayacağını, sadece su içerek sahura kalkmanın veya gece ağır yemekler yemenin metabolizmayı yavaşlatacağını bildirdi.
Esra İncekara, iftardan iki, iki buçuk veya sahurdan iki saat sonra hafif tempolu yürüyüş, pilates, yoga veya yüzme gibi egzersizlerin yapılabileceğini, egzersizin metabolizma hızını korumaya ve kabızlığı önlemeye yardımcı olacağına değindi.
Oruç tutarken hafif egzersizlerin yağ yakımını artırabileceğine ve psikolojik açıdan daha mutlu hissedilmesini sağlayabileceğine işaret eden İncekara, şunları kaydetti:
"İftardan sahura kadar bol su içilmesi gerekir. Çay, kahve gibi içeceklerin aşırı tüketimi, sıvı kaybına yol açabilir. Ayrıca gün boyunca oluşabilecek dehidrasyonu önlemek için iftardan sahura kadar en az 8-10 bardak su içilmeli. Ramazanda öğün aralarının uzun olması ve hareket azlığı, metabolizma hızını yavaşlatır, bu da kilo vermeyi zorlaştırır. Dengeli bir beslenme programı uygulamak ve düzenli egzersiz yapmak şart."