Ekonomi

Bayındır Sağlık Grubu'ndan obezite tedavisine yönelik değerlendirme

- Bayındır İçerenköy Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Köksal Bilgen: - "Cerrahi müdahalelerin etkileri, mide boyutunu küçülterek yiyecek alımını sınırlamak, sindirimi etkileyerek vücut tarafından emilen kalori miktarını azaltmak, açlık hormonlarını dengeleyerek iştahı kontrol altına almak ve hastaların mevcut kilolarının yüzde 20-30'unu kaybetmesini sağlamak"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Bayındır Sağlık Grubu, dünya genelinde hızla yayılan obeziteyi kontrol altına almak için izlemesi gereken yöntemleri paylaştı.

Gruptan yapılan açıklamaya göre, bireylerin fiziksel sağlığı ile psikolojik ve sosyal yaşamlarını da derinden etkileyen obezite, dünya genelinde hızla yayılan karmaşık bir sağlık problemi olarak ortaya çıkıyor.

Kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi birçok ciddi hastalığın temel sebeplerinden biri olarak kabul edilen obeziteyle mücadelede bir adım daha ileriye giderek, kapsamlı tedavi ve destek süreci başlatan Bayındır Sağlık Grubu, beslenme uzmanlarından, endokrinoloji, cerrahi ve psikolojik desteğe kadar geniş bir yelpazede bireysel çözümler sunarak, obeziteyi bütünsel ve multidisipliner bir yaklaşımla ele alıyor.

Obezite, modern çağın en büyük sağlık sorunlarından biri olarak kabul ediliyor. Geleneksel yöntemler diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi yetersiz kaldığında ise cerrahi müdahaleler devreye giriyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilenlerden Bayındır İçerenköy Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Köksal Bilgen, vücut kitle indeksi 40'ın üzerindeyse, Tip 2 diyabet, hipertansiyon veya kan yağlarında yükseklik varsa, uyku apnesi, alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı, reflü, astım, varis, eklem iltihapları veya şiddetli idrar kaçırma gibi sağlık sorunları mevcutsa, obezitede cerrahi müdahalenin değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Obezite cerrahisinde temel amacın, aşırı kilonun kalıcı olarak azaltılmasını sağlamak olduğunu aktaran Bilgen, "Cerrahi müdahalelerin etkileri, mide boyutunu küçülterek yiyecek alımını sınırlamak, sindirimi etkileyerek vücut tarafından emilen kalori miktarını azaltmak, açlık hormonlarını dengeleyerek iştahı kontrol altına almak ve hastaların mevcut kilolarının yüzde 20-30'unu kaybetmesini sağlamak." ifadelerini kullandı.

Bilgen, obezite cerrahisinde en sık uygulanan yöntemleri gastrik by-pass, tüp mide (Sleeve Gastrektomi) ve "Duodenal Switch" şeklinde sıraladı.

- "Obezitenin tipine göre beslenme stratejileri değişebilir"

Bayındır İçerenköy Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Uzm. Dyt. Şeyda Aydın Yaşar da obezitede kilo fazlalığının yanı sıra metabolik ve psikolojik faktörlerin rol oynadığını, tedavide bireye özel beslenme planlarının önemli olduğunu vurguladı.

Tedavide, her bireyin sağlık durumu, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları göz önünde bulundurularak kişiye özel bir plan oluşturulması gerektiğini aktaran Yaşar, "Obezitenin tipine göre beslenme stratejileri değişebilir. Bu nedenle doğru tanı ve bireysel tedavi planı, büyük önem taşır. Fiziksel aktivite programları ile davranışsal terapi uygulamaları da yapılmalı. Obezite tedavisinde uzun vadeli başarı, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesiyle mümkün." değerlendirmesinde bulundu.

- "Egzersiz yapmak, yaşam kalitesini artırır"

Bayındır İçerenköy Hastanesi Fizyoterapisti Dilek Kösalı ise egzersizin, bireyin fiziksel kondisyonunu artırmayı hedefleyen, planlı ve yapılandırılan bir aktivite türü olduğunu, düzenli egzersizin ise fiziksel sağlığın yanı sıra ruhsal ve psikolojik durumu olumlu yönde etkilediğini belirtti.

Obezitede egzersiz yapmanın, vücut sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için büyük önem taşıdığına işaret eden Kösalı, "Düzenli fiziksel aktiviteler, kronik hastalık riskini azaltır, insülin direncini düşürür, inflamasyonu azaltır, ruh sağlığını destekler, kas kuvvetini ve esnekliği artırır, kemik sağlığını güçlendirir, kilo kontrolüne yardımcı olur, dengeyi geliştirir ve sosyal bağları güçlendirir." değerlendirmesini yaptı.

Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, obezitede duygusal ve psikolojik etkilerin göz ardı edilemeyeceğine değinerek, kilo yönetiminin, sadece bireysel irade meselesi olmadığını, altta yatan sağlık problemlerinin de değerlendirilmesini gerektiğini aktardı.

Birçok kişinin kilo vermekte zorlandığında suçluluk duygusu yaşayabileceğini veya çevresinde yanlış yorumlarla karşılaşabileceğini kaydeden Küçükler, "Oysa obezite, genetik, hormonal, metabolik ve psikolojik faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan bir sağlık sorunu. Bu nedenle, profesyonel destek almak ve bireye özel bir tedavi süreci oluşturmak büyük önem taşır." şeklinde görüş belirtti.

Bayındır İçerenköy Hastanesi Obezite ve Diyabet Hemşiresi Sevinç Aygün ise obezitenin cilt sağlığı ve kişisel bakım üzerinde doğrudan etkiler yarattığını bildirdi.

Obeziteyle mücadelede sağlıklı bir yaşam tarzı kadar, doğru cilt bakımı ve hijyen alışkanlıklarının da büyük önem taşıdığına değinen Aygün, cildin kuru ve temiz kalmasını sağlamanın, pH dengeli ürünler ve nemlendiriciler kullanmanın, fiziksel aktiviteyle kan dolaşımını desteklemenin, özellikle yatalak hastalarda basınç yaralarına karşı önlem almanın, obeziteyle mücadelede gerekli olduğunu aktardı.