HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı tarafından "Anadilimi Seçiyorum" temasıyla düzenlenen panele katılan Ramanlı, insanların sahip olduğu dillerin Allah tarafından verilen birer nimet olduğunu belirterek, "Bizim inancımıza göre yaradılışta insanlar eşittir. Hiçbirimiz bir başkasından daha iyi değildir. Hepimiz Allah'ın kullarıyız. İslam'da da kardeşiz." dedi.
Ramanlı, 120 yıl önce Sykes-Picot ile Müslümanlar arasında belirlenen sınırları önemsemediklerini ancak bugün bu sınırların siyasi, idari ve askeri yönden bir esas olduğunu belirterek, "Kürt halkı, dört bölge devletinde 4 parça olarak dağılmış durumda. Bugün en büyük parçası Türkiye sınırları içerisinde. Kürtler ve Türkler, bin yıldan fazladır birlikte yaşıyorlar." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Türkçe hariç hiçbir dilin kabul edilmediğini ve Kürtçe'nin yanı sıra diğer dillerin de yasaklandığını ifade eden Ramanlı, onlarca yıl asimilasyon ve inkar devam ettiği için birçok kişinin dillerini konuşmayı bıraktığını söyledi.
Ramanlı, "Bugün Kürtler sayıca çok olduğu için onlarca yıl geçse de örf ve adetlerini terk etmediler, dillerinden vazgeçmediler ve şimdiye kadar da bu mücadele devam ediyor. Bu zülüm, baskı ve dilimizin yasaklanması bundan 10 yıl önce, 20 yıl önceden bu yana yavaş yavaş ortadan kalkıyor." dedi.
HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı'nın 1,5 yıldır bu konu üzerinde çalıştığını ve Türkiye'nin tamamının çocuklarını kendi dillerine yönlendirmelerini istediğini belirten Ramanlı, "Çünkü kendimiz için istediğimizi Müslüman kardeşimiz için de istiyoruz. Kendimiz için hak gördüğümüz şeyleri tüm Türkiye için de hak görmeliyiz. Çünkü bu inancımızın esaslarındandır. Ancak bugün maalesef dilimiz kendi aramızda yavaş yavaş kayboluyor." diye konuştu.
Ramanlı, ailelere çocuklarını anadillerini konuşmaya teşvik etmeleri çağrısında bulunarak, "Anneleri ne konuşursa çocukları da onu konuşur. Bütün ağır yük siz hanımların sırtındadır. Eğer siz konuşmazsanız, eğer siz bilmezseniz çocuklarımızın öğrenebileceğine de inanmayın." dedi.
Çocukluk yıllarında okulda öğretmeninin Kürtçeyi yok saydığını anlatan Ramanlı, "O da yanlış biliyordu. Sonradan öğrendik ki bizim dilimiz de zengin ve eski bir dil. İzimiz, tarihimiz varmış. Ancak aklımızı tanıyana, aklımız başımıza gelene kadar ömrümüz bitti. Bizim başımıza gelenler çocuklarımızın başına gelmesin." ifadelerini kullandı.
Ramanlı, devletin verdiği imkanı değerlendirerek çocuklarını seçmeli derslere yönlendireceklerini belirterek, "Dilimizi öğrensinler ve okuyup yazsınlar, dillerinin tadını alsınlar ve onlar da çocuklarını bu lezzetten mahrum bırakmasınlar." dedi.
Halkın yarısından fazlasının bu imkanın okullarda olduğunu bilmediğini ve bu toplantıların insanları bu haktan haberdar etmek ve onları bu dersleri seçmeye yönlendirmek için yapıldığını ifade eden Ramanlı, "Sizden beklentimiz de budur. Evlerinizde, diğer yerlerde bu çalışmalardan bahsetmenizi ve çocuklarınızı da bu derslere yönlendirmenizi istiyoruz. Çünkü biz dilimize değer vermezsek varlığımız günbegün eriyip gider." diye ekledi.
Son aylarda Türk ve Kürt halkının kardeşliğinin daha fazla konuşulduğuna işaret eden Ramanlı, "Silahlar kalksın, ölüm ve kan kalksın, kardeşliğimiz güçlensin' diyoruz. Eğer biz Zaza veya Kürt şahsiyetimizle, edebiyatımızla, tarihimizle, örf ve adetlerimizle ayakta kalmaz, güçlü olmazsak Türk kardeşlerimize nasıl destek olacağız? Dilimizle, edebiyatımızla, tarihimizle ayakta kalacağız. Şahsiyet de bunlarla ayakta durur. Şahsiyet açısından ne kadar güçlü olursak Türk kardeşlerimize de o oranda destek olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Ramanlı, bu çalışmaların seçmeli dersler için olduğunu ancak yarın dilin de eğitim dili olması gerektiğini belirterek, "Ancak bu çalışmalar kamuoyunda gündem olmazsa, büyümezse amacımıza ulaşmamayız. Öyle bir devlette yaşıyoruz ki bu büyük bir imkan, kamuoyu bir şey istediğinde hükümet de mecbur kalıp gerekli adımları atıyor. Onun için hep birlikte bu çalışmalarımız arttırmalıyız." dedi.