Mekâna ve zamana değer katan mübarek ay gelmişti. Kardan beyaz rengini çaldı içimize. Aydınlığının ışıltılarını gönüllerimize ve yaşantımızın her yanına yansıttı. Bir sultan ağırladık, vakitlerin efendisini. Alemlere rahmet, insanlığa hidayet rehberi olan Kur’ân’ı taşıyan sultânı; Mübârek Ramazan ay’ını. Ve sultânın ardından bayram kaldı.
Sultanlar ihsan ve ikramlarla gelir ve öyle de gelmişti. İmân dolu kalplere neş'e ve sürûr kattı; İçindeki derin mânâ ve nûrlarla ruhlarımızı inceltti. Duygularımızı yumuşatarak hislerimizi ince ayara çekti. Erdemli olmayı; zorluklara karşı direnmeyi, sabrı ve tahammül etmeyi ders verdi. Ne zamandır hayatımızdan uzakta olan sevgiyi, şefkati, merhameti, vermeyi ve paylaşmayı hatırlattı.
Ramazan, insanı rıza ve şefaat mihverine dâvet etti. Mü’mini kemâle ulaştıran değerlerle ve güzel ahlâkla süsleyip yaldızladı bizi. Allah katında yegâne kıymet olan takva libasını giydirdi. Ebedi saadete erdiren vasıflar ebediyyen kalbimizde kalsın diye kıvam verdi. İçimize, rûhumuza ve bütün lâtifelerimize aldık onu. Coşkun nehirler gibi akıp geçen zaman, hazzına ve tadına doymadan bir sonraki seneye kadar götürecek Sultânı bizden. Oysa ne de çabuk geçmişti koca bir ay...
Daha gitmeden vedânın hüznü çöktü gönlümüze. Çâresi yok gidecek! Gelirken getirdiği müjdeler tesellimiz, ümidimiz ve sevincimizdir; Peygamber (sav) beyânıyla ‘başı rahmet, ortası bağışlanma ve sonu cennet’ müjdesiyle…
Oruçlunun bayramı mübârek olsun. Ramazan ayını melekler gibi yaşayana; Kur’an’ı doya doya okuyana, namazıyla, niyazıyla, duâsıyla, bin aydan hayırlı kadir gecesiyle vs. her ân’ını değerlendirene, ömrünü, canını, malını Rabbine emri uğrunda fedâ ederek O'na yakın olana, olmaya gayret edene mübârek olsun. Bire binlerle karşılık verilene bayram olsun.
Demiri ateşte tavlar gibi, oruçla ve sâir ibadetlerle nefsini ıslah ederek Rabbinin emir ve irâdesine boyun eğdirenin, hevâ ve hevesine gem vuranın, arzularını dizginleyenin, O’nun yolunda fâni varlığını ebedi olana değişerek rızâsına ermenin ve erenin bayramıdır.
Ramazan bayramı af ve mağfiret bayramı olsun. Bu bayram bize, milletimize ve imân dolu bütün gönül sahiplerine kutlu olsun. Şu mübârek zamandan hissemiz ziyade olsun; Bayramın hakikatine nâil olanlardan eyle Allah'ım. Bizleri af edilme müjdesiyle sevindir ki hakiki bayram olsun.
Yıllardır türlü acılar ve hüzünler içinde çalkalanan İslâm ümmetinin Ramazan Bayramını en derin ve en samimi hislerimle tebrik ederim. Bayramın kolu-kanadı kırık, yaralı, mağdur ve mazlum ümmetin ayağa kalkmasına, sırât-ı müstakim üzerinde ittihâd ve ittifak etmesine vesile olmasını, sıhhat, saadet, afiyet ve huzûr içinde hayırlarla dolu bir istikbâli kuvvetle temenni ediyorum.
Ey Rabbimiz,
Elem dolu yanık yürekleri, dargın ve küskün kalpleri barıştır ve birleştir. Sana imân etmiş mü’min kullarını sev. Bize sevdiklerini, sevdiğin işleri ve birbirimizi sevdir ve bizi bunda muvaffak kıl. Sevinç, coşku ve heyecânlarımızı muhabbetinle yoğur. Sana inanmış gönüllere iman kardeşliği şuuru ver ve bizi Senin yolunda tek yürek eyle.
Ey her şeyin dizgini kudret elinde olan Allah’ım,
Bu mübarek bayram münasebetiyle, şu sıralar başta Kudüs'te, Filistin'de, Şam’da, Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da, Doğu Türkistan’da, Çin’de, Keşmir’de, Arakan’da ve diğer İslâm beldelerini on yıllardır kana bulayan, ma’sûm müslümanlara yapılan türlü zûlümlerle ümmetin bayram sevincini acılara ve kedere boğan gaddar zâlimleri, onlara güç ve cesaret verip destek olanları Senin Kahhâr ve Cabbâr isimlerine havale ediyorum.
İlâhi, Ey Adil-i Mutlak,
Kur’ân’ın ve onu vahyettiğin Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin hürmetine, şu mübârek günler, geceler ve seherlerde yapılan ibadetler hatırına, asırlardır bekleyen ebâbilleri uyandır ve zâlimlerin üstüne sal. Öyle sal ki mazlûmların âhı da, kanı da yerde kalmasın! Hayırlara binler sevaplarla karşılık veren senin adaletin, arsız ve azgın zalimleri binlerce defa kahretsin. Hem dünyada, hem ötede…
Kaynak: Hüznün Ardından Ümit ve Sevinç: Bayram - Mehmet Asıf IŞIK